Pazartesi Cuma : 09 : 00 – 17:00 Çalışma Saatlerimiz

Sıkça Sorulan Sorular – Uçan Kolej

Sünnet kelimesi dini bir terimdir. Türkçede sünnet olmak, erkek cinsel organını çevreleyen derinin uç kısmının cerrahi yolla kesilip alınması ve cinsel organın uç kısmının ortaya çıkarılması işlemi olarak tanımlanır. 

Bütün dünyada sünnet yapılmasının en büyük nedeni dindir. Bazı dinlerde sünnet mecburidir ve çocuk doğduktan kısa bir süre sonra sünnet edilir. Bazı din ve toplumlarda ise gelenekseldir. Bazı hastalıkların tedavisinde veya olası bazı sağlık sorunlarını önlemek için de sünnet yapılabilir. Dünyada en çok yapılan cerrahi operasyondur.

 

-Sünnet derisinde darlık: Sünnet derisinin dar olması çocuğun idrarını güçlükle yapmasına ve sünnet derisinde idrar yaparken balonlaşmaya neden olabilir. Bu darlığın %5’i doğumsaldır ve kendiliğinden oluşmuştur.  Sonradan ortaya çıkan %95 oranındaki darlıklar ise ailelerin çocukların cinsel organını temizlemesi sırasında oluşur. Sünnet derisinin temizleme amacıyla sık sık geri çekilmesi deride çatlaklara neden olur. Bu çatlakların iyileşmesi sırasında da daralma meydana gelir.  Bu tip daralmalar, sık sünnet derisi iltihabı geçirenlerde de görülebilir.

-Parafimozis (sünnet derisin boğulması): Çeşitli sebeplerle geri çekilen sünnet derisinin tekrar yerine gelmeyerek cinsel organı sıkması ve burada bir boğulma oluşturması durumuna ‘parafimozis’ denir. Bu hastalara elle müdahale edilerek, deri yerine getirilir. Ancak bazen getirilemediği durumlar oluşabilir, bu durumda acil cerrahi müdahale veya sünnet yapılır. Elle yerine getirilen sünnet derisi daha sonra yeniden boğulma yapmasın diye uygun bir zamanda sünnet edilmesi önerilebilir.

-Sünnet derisi iltihabı: Kimi durumlarda sünnet derisi ve cinsel organda akıntı görülür. Sünnet derisi şişer, çocuk idrarını kesik kesik ve zorlanarak yapar. Bu hastalarda da iltihabın tedavi edilmesinden sonra sünnet yapılır.

-Sünnet derisinin yaralanması: Sünnet derisinin fermuara sıkışma ve benzeri yaşanabilecek kazalar sonucu zarar görmesi nedeniyle de sünnet yapmak gerekebilir.

-İdrar kaçağı (Vezikoüriner reflü): İdrar torbasından böbreğe idrar kaçışı olan hastalara sünnet uygulanabilir. Bu tip rahatsızlıklarda, sünnet, hastalığın yeniden geçirilme ihtimalini 10 kat azaltır.

-İdrar yolu enfeksiyonu: Sünnetsiz erkek çocukları, sünnetli çocuklara oranla daha fazla idrar yolu enfeksiyonu geçirir. Bu sebeple sık idrar yolu enfeksiyonu geçiren çocuklara da sünnet önerilir.

Sünnet olmak, penis kanseri riskini ve karşı cinste, Human Papillom Virus ( HPV) bulaşması nedeniyle oluşabilecek rahim ağzı kanseri riskini düşürür. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların azalmasına yardımcı olur.

Hemofili (kanın pıhtılaşmaması) hastalığı olan çocuklara sünnet yapılmamalıdır. Peygamber sünneti (hipospadias) ve mikro penis hastaları da sünnet edilmemelidir. Bu tip durumlar farklı bir cerrahi müdahale gerektirir ve sünnet derisi bu hastalıkları düzeltme operasyonunda kullanılmaktadır. Operasyon sonrası akut devrede de sünnet sakıncalıdır, enfeksiyon tedavi edildikten sonra sünnet yapılabilir.

Sünnet, çocuk doğduğu günden itibaren her an yapılabilir. Uluslararası yayınlar “3-5 yaş aralığında sünnet yaptırmaktan kaçının” diye yazar. Bizim en çok tavsiye ettiğimiz dönem ilk iki yaştır. Unutmayınız ki çocuğunuzun yaşı büyüdükçe, bilinç geliştikçe psikolojik stresi artacaktır. Özellikle 9 yaş üzerinde olan çocuklarda sünnet korkusu daha fazla görülmektedir. 

02.01.2014 tarihli ve 6514 sayılı Kamuoyunda “Tam Gün Yasası” olarak bilinen “Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren Sünnet uygulaması Ameliyat kapsamına alınmış olup “Sünnet yalnızca Uzman Tabip ve Tabiplerce Yapılır” denmiştir
Sünnet, birçok erkek çocuk için hayatının ilk ve son ameliyatı olabilir. Bu derece önemli bir organa yapılan cerrahi müdahalenin mutlaka konunun uzmanına yaptırılması gerekir. . Hatalı müdahaleler, yapısal ve psikolojik kalıcı hasarlar bırakabilir.

 

Çocuk sünnet işleminden hemen sonra yürüyebilir, oynayabilir ve hatta bir hafta sonra yüzebilir. Ancak tüm bunları yaparken, sünnet bölgesinde çarpma veya sürtünme olmamasına dikkat edilmelidir. Tedavi sürecinde doktorun vermiş olduğu ilaçların uygun biçimde kullanılması önemlidir.

 

Sünnet çok düşük bir oran (%2-%5) da olsa istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir.

-Enfeksiyon: Özelikle toplu sünnetlerde ve evde yapılan sünnetlerde, gerekli hijyen şartlarının sağlanmadığı durumlarda görülür. Toplu sünnetlerde, Hepatit B, Hepatit C ve HİV gibi hastalıkların bulaşma ihtimali de yüksektir.

-Kanama: Sünnet sonrası en sık karşılaşılan istenmeyen durumdur.  Damarın yetersiz bağlanması veya travma sonrası yaşanan açılma kanamaya neden olur. Müdahale edilmesi gerekir. 

– Cinsel organ yaralanması: Erkek cinsel organının ucu hafif ya da tamamen kesilebilir. Kısmı kesilmeler kolay tamir edilirken, tam kesilerin tamiri için büyük operasyonlar gerekebilir.

-Sünnet derisinin yetersiz veya fazla kesilmesi

-Psikolojik sorunlar

-Darlık: Yaranın kötü iyileşmesi veya sünnet için uygun olmayan aletlerin kullanılması nedeniyle olur.

-İdrar kanalı delinmesi: Uygun olmayan aletlerle ve ehil olmayan kişiler tarafından sünnet yapıldığı durumlarda olur. Cerrahi müdahale gerekir.

Çocuğa korkularının yersiz, duyduğu hikayelerin yanlış ve abartılı olduğu anlatılmalıdır.
İnsanların bu konuda yaptığı şakaların gerçek olmadığı belirtilmelidir.
Çocuğun yaşına uygun kelimeler kullanılarak, sorduğu sorular cevaplanmalıdır.
Çocuğun kafasında bir soru işareti kalmamalı, sünnet öncesi ve sonrasında neler yaşayacağı anlayabileceği bir dille anlatılmalıdır.

Bu konuda kesin belirlenmiş standartlar ve yazılı kurallar bulunmamaktadır. Bu nedenle bu konuda vereceğimiz bilgiler tamamen sünnet tecrübelerimize dayanmaktadır. Çocuğun yaşı ne olursa olsun, sünnete bakış açısı ve düşünce tarzı erişkinlerden farklıdır. Çocukların hayal dünyası oldukça geniştir. Çocukların dünyaya ve sünnete bakış açıları bizimkinden oldukça farklı olduğu için kendisine anlatılanları bir erişkin gibi değerlendiremez. Sünnet konusunda arkadaşlarından duydukları veya büyüklerin şaka olarak söylediği birçok şeyi (örneğin baltayla kesilecek esprisi) çocuklar ciddiye alır ve kafalarında çok farklı bir sünnet portresi çizerler. Bu nedenle, çocuklara sünneti en ince detaylarına kadar anlatmak birçok kez ters etkiye yol açar.
Çocuklarda en fazla tepki yaratan ve korkuya yol açan iki kelime “kesme” ve “iğne” dir. “Doktor amca pipisine küçük bir iğne yapacak ve sonra ucunu kesecek” şeklinde bir açıklama, biz erişkinlere son derece mantıklı gelse de çocukların hayal dünyasında oldukça farklı algılanır. Daha önce başka yerlerine iğne yapılmış olan bir çocuk daha bu acıyı hatırlarken şimdi en hassas yerine bunu yapılacağını öğrenince korkusu daha da artar. Bir de pipisinin tümden kesileceğini zanneden çocuk için sünnet tam anlamıyla korkunç bir olay haline gelir. Hele bu tür bilgiler sünnetten birkaç ay önce çocuğa verilmeye başlanınca, çocuğun kâbusu iyice fazlalaşır. Sünneti, evdeki en önemli gündem maddesi haline getirmemek ve bu konunun çocuğun yanında fazla konuşulmaması gerekir. Çocuğa yapılacak tüm açıklamaların sünnetten çok kısa bir süre önce ve kısa olarak yapılması, kesilme-iğne gibi kelimelerin kullanılmaması durumunda oluşacak stres en aza indirilecektir. 

En iyi yöntem hangisidir.? Geliştirilmiş binlerce yöntem vardır. Bu yöntemlerden öne çıkanlar. 1.CERRAHİ YÖNTEM Ülkemizde geçmişte en çok kullanılan yöntemdir. Cerrahi aletler kullanılır. Eriyen sütürlerle yapılırsa estetik duruş verir. Ve hızlı iyileşir. Bu yöntem modern sütür teknolojisi ve kanatmama teknikleriyle modifiye olarak tarafımızca mükemmeliğe ulaştırılmıştır. 2.LAZER Aslında lazer cihazı sünnette hiç kullanılmadı. Ama bipolar ameliyat koagulatörü ile yapılan sünnetlere lazer sünneti adı verilir. Genellikle ameliyathanede sünnet yapan hekimler tarafından kullanılır. Kolay bir sünnettir ama bu konuda yapılan bazı spekülasyonlar mevcuttur. 3.PLASTİK KLİPS Sünnet derisine plastik takılması, derinin sıkıştırılarak zamanla düşürülmesidir. Yara plastiğin arasında kaynayana kadar klips takılı kalır. Tabii çıkarmak ikinci bir müdahaledir.ve yara yeniden açılabilir. Özellikle sünnet tecrübesi az olan hekimlerin olduğu Almanya gibi ülkelerde yaygın kullanılır. Ancak ne yazık ki yaklaşık %25 oranında ek düzeltme işlemi gerektirebiliyor. YÖNTEMİMİZ Cerrahi sünnettir. 25 bin den fazla sünnet deneyimin sonucu, bu sünnetle hızlı, estetik, bir daha el değmeyen, kanamayan, ve hızlı iyileşme ile sonuçlanan 4 dakikalık sünnet gerçekleştirilir. Aynı gün seyahat sağlanır.

Bir gün sonra banyo yapabilir. Hatta 1 hafta sonra denize veya havuza dahi girebilir.

Okul sırasında uzun süre aynı şekilde oturması veya arkadaşlarıyla şakalaşırken penisine darbe alma ihtimali olduğu için çocuğun 5 gün okula gitmemesini öneriyoruz.. 

Açıkta yara olmadığı için pansuman veya başka bir yara bakımı gerekmez. Sadece size verilen kremlerin sürülmesini istiyoruz

Açıkta yara olmadığı için kaka veya başka bir pisliğin bulaşmasının hiçbir önemi yoktur aynı zamanda enfeksiyon riskide bulunmamaktadır. Çocuğu suyun altına
sokupyıkayabilirsiniz.  

Akordiyon İçeriği

Sünnet sonrası hemen bez bağlanabilir. Altı bezlenen bebek ise bilakis bez bağlanmasını veya iç çamaşırı giymesini tavsiye ediyoruz. 

Sünnet sonrasında ateş olursa, birkaç gün önce kaptığı bir mikroba bağlı ateşli bir hastalık geçiriyor olabilir. Ateş devam ederse, sebebini anlamak için doktora gösteriniz. Dikiş atıldığı ve açıkta yara olmadığından enefeksiyon oluşma riski çok düşüktür bu nedenle sünnete bağlı ateşte olmaz.  

Açık yara olmadığı için idrarın temasına bağlı acı olmaz.

Akhisar Sünnet 

Op Dr.Kubilay Kılınç 

Sağlık Memuru Tunay Gül

© 2023 Akhisar Sünnet l Tüm Hakları Gizli ve Saklıdır.

SAYFALAR

Randevu Almak İçin Tıkla